Almanya’nın yeni Başbakanı Friedrich Merz

Birlik (CDU/CSU), Friedrich Merz’in başbakan adayı olduğu seçimde en güçlü parti olarak erken genel seçimlerden galip çıktı.

Birlik (CDU/CSU), Friedrich Merz’in başbakan adayı olduğu seçimde en güçlü parti olarak erken genel seçimlerden galip çıktı. ARD’nin Infratest dimap tarafından yapılan projeksiyonuna göre, CDU/CSU oyların %28,6’sını aldı. AfD ise büyük oy artışıyla ikinci sıraya yerleşti. SPD ciddi bir düşüş yaşadı ancak Yeşiller’in önünde kalmayı başardı. Sol Parti (Die Linke) zaferini kutlarken, FDP ve BSW barajı geçip geçememe endişesi taşıyor.

Yaklaşık üç yıl süren Trafik Lambası Koalisyonu’nun (SPD, Yeşiller, FDP) erken sona ermesinin ardından Almanya bir hükümet değişikliğinin eşiğinde. CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, ARD’de yaptığı açıklamada, “Seçimi Birlik kazandı. Halk bir politika değişikliği istiyor ve bu gerçekleşecek. Friedrich Merz yeni başbakan olacak.” dedi.

Die Union mit Kanzlerkandidat Merz geht als stärkste Kraft aus der vorgezogenen Bundestagswahl hervor. Die AfD kommt laut ARD-Hochrechnung mit hohen Zuwächsen auf Platz zwei. Die SPD stürzt ab, liegt aber vor den Grünen. Die Linke kann jubeln. FDP und BSW zittern.


Nach rund drei Jahren Ampelkoalition und ihrem vorzeitigen Scheitern steht Deutschland vor einem Regierungswechsel. Die Union mit Kanzlerkandidat Friedrich Merz geht als klarer Sieger aus der vorgezogenen Bundestagswahl hervor. Die ARD-Hochrechnung von Infratest dimap sieht CDU/CSU bei 28,6 Prozent.
“Die Wahl hat die Union gewonnen”, sagte Generalsekretär Carsten Linnemann in der ARD. “Die Menschen wollen einen Politikwechsel – und den wird es geben. Friedrich Merz wird der neue Bundeskanzler.”

The Union, with chancellor candidate Friedrich Merz, emerges as the strongest force from the early federal election. According to the ARD projection by Infratest dimap, the AfD makes significant gains and takes second place. The SPD suffers a major decline but remains ahead of the Greens. The Left Party (Die Linke) has reason to celebrate, while the FDP and BSW are on edge.

After nearly three years of the traffic light coalition and its premature collapse, Germany is on the brink of a government change. The Union, led by chancellor candidate Friedrich Merz, is the clear winner of the early federal election. The ARD projection sees CDU/CSU at 28.6 percent.

“The Union has won the election,” said General Secretary Carsten Linnemann on ARD. “People want a change in policy – and it will happen. Friedrich Merz will be the new chancellor.”

Almanya nin yeni Başbakanı Merz’in kendi ağzından kim olduğu detayları

11 Kasım 1955’te Hochsauerlandkreis’e bağlı Brilon’da doğdum. Bugün hâlâ eşimle birlikte, muhteşem doğal manzaralar, ormancılık ve tarımla şekillenen ve güçlü bir orta ölçekli ekonomiye sahip bu bölgede yaşıyorum. Çocuklarımız da burada büyüdü.

Lise eğitimimi tamamladıktan ve askerlik görevimi yaptıktan sonra Bonn ve Marburg’da hukuk ve devlet bilimleri okudum. Eğitimimi birinci devlet sınavıyla tamamladım ve Saarbrücken’deki stajyerlik döneminden sonra ikinci devlet sınavını verdim. Meslek hayatıma Saarbrücken Sulh Mahkemesi’nde hâkim olarak başladım, 1986’dan itibaren ise avukat olarak çalışıyorum.

Ülkemde büyük fırsatlar elde ettiğimi düşünüyorum ve bunun bir kısmını geri vermek istiyorum.

Daha okul yıllarımda CDU’ya üye oldum ve kısa süre içinde yerel Gençlik Birliği’nin başkanlığına seçildim. O zaman fark ettim ki siyaset bana uygun ve beni heyecanlandırıyor. Sürekli şu sözleri duydum: “Sen liderlik yapabilirsin.” 1989’da Avrupa Parlamentosu’na aday oldum ve seçildim. Böylece Almanya’nın en genç Avrupa Parlamentosu üyelerinden biri oldum. Beş yıl boyunca Güney Vestfalya bölgesini temsilen Brüksel ve Strazburg’da görev yaptım. O dönemde şunu anladım: Parlamentoda çalışmak bana büyük keyif veriyor.

1994 genel seçimlerinde memleketim Hochsauerlandkreis’te Alman Federal Meclisi’ne (Bundestag) doğrudan milletvekili olarak seçilmek için aday oldum. Seçmenler bana güvendi ve böylece Bonn’a, daha sonra ise Berlin’e gidip gelmeye başladım. 1998, 2002 ve 2005 yıllarında milletvekilliğimi başarıyla sürdürdüm. 2000 yılında ise CDU/CSU Federal Meclis Grubu beni Wolfgang Schäuble’nin yerine grup başkanı olarak seçti.

Siyaseti bilen birinin ülkesine hizmet etmek gibi bir sorumluluğu da vardır.

Siyasi ve mesleki hayatımda çok geniş bir deneyim kazanma fırsatım oldu.

2009’da 50’li yaşlarımın başındaydım ve 20 yıldır parlamentodaydım. Artık siyasetin ötesinde yeni mesleki deneyimler kazanmak ve düşünmeye zaman ayırmak gerekiyordu. Sonraki on yıl boyunca büyük bir uluslararası hukuk firmasında ve çeşitli Alman ve uluslararası şirketlerin denetim kurullarında çalıştım. Bu süre zarfında dünyayı daha fazla görme ve yeni şeyler öğrenme ayrıcalığına sahip oldum.

Benim için siyaset her şeyden önce ülkemiz için sorumluluk demektir.

Buna rağmen siyaset beni hiçbir zaman tam anlamıyla bırakmadı. Almanya’nın en büyük ve en eski Alman-Amerikan kâr amacı gütmeyen kuruluşu olan Atlantik Brücke e.V.’nin on yılı aşkın süre boyunca fahri başkanlığını yaptım. 2021 yılında yeniden Alman Federal Meclisi’ne aday olmaya karar verdim. Hochsauerlandkreis seçim bölgesini tekrar kazandığım için minnettarım. Ancak Birlik partisi (CDU/CSU) genel seçimleri kaybetti. 16 yılın ardından hükümetten muhalefete geçildi ve parti kendini yenilemek gibi büyük bir sorumlulukla karşı karşıya kaldı: Günümüzün ve geleceğin zorluklarına Hristiyan demokratlar olarak nasıl yanıt verebiliriz? Bu sorunun cevabını hem muhalefette hem de parti içinde yeniden bulmak gerekiyordu.

Bunları da sevebilirsiniz