Bugün modern zamanları sonuna kadar değiştiren 11 Eylül saldırılarının yıl dönümü. Kapitalizmin sembolü Dünya Ticaret Merkezi’nin iki kulesi ve ABD Savunma Bakanlığı’na düzenlenen saldırılan uçuş güvenliğinden uluslararası ilişkilere kadar pek çok dengeyi değiştirdi.
Bu kanlı saldırıların ardından ABD önce Afganistan’ı ardından da Irak’ı işgal etti. İki ülkede de ABD çıktıktan sonra manzara ortada. Peki ABD’deki sivil can kayıpları? ABD toplumu yüzlerce kişinin saldırılarda hayatını kaybetmesi sonrası büyük bir travma yaşadı. Geride kalanlar devletin kendilerine ödediği tazminatı alarak en azından çocuklarına iyi bir gelecek bırakılmasını istediler.
O gün New York’ta yaşananlar bütün dünyayı değiştirdi. Fotoğraf: Reuters
Maggie Smith sabah sporunu yaparken, babası öldükten 20 yıl sonra Dünya Ticaret Merkezi’nin yeni binasına doğru koşuyor. Babası Jeffrey, Dünya Ticaret Merkezi’nin 104.’üncü katında çalışıyordu ve İkiz Kuleler’e yapılan saldırıda hayatını kaybeden 2 bin 753 kişiden biriydi.
11 Eylül’ün çocukları olarak bilinen saldırılarda hayatını kaybeden kişilerin kızları ve oğullarının sayısının 3 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Pek çoğu babasının ardından itfaiyeci veya polis olmak için ant içmiş. Bazıları da babaları gibi Wall Street’te hayallerinin peşinden koşuyor.
‘MİRASININ İZİNDEN GİDİYORUM’
Maggie Smith de bunlardan biri 22 yaşındaki genç kadın, “Bu çok özel ve beni çok çok mutlu ediyor, onun mirasının izinden gidiyorum” diyerek babasını anıyor.
Jeffrey Smith’in çalışırken hayatını kaybettiği Sandler O’neall’da çalışan 83 kişinin sadece 17’si o gün hayatını kurtarabilmişti. Salı Çocukları ismi verilen ve 11 Eylül saldırılarında hayatını kaybedenlerin ailelerine yardım için kurulmuş bir derneğin yöneticisi olan Kathy Murphy o gün finans dünyasında hayatını kaybeden pek çok kişinin çocuklarının aynı mesleği seçtiğini söylüyor.
Brokerlık firması Cantor Fitzgerald’da çalışan 658 kişiden yüzde 75’i kuzey kulesine saldırı yapıldığında hayatını kaybetti. CEO Howard Lutnick daha sonra firmayı yeniden kurmak durumunda kaldı. Keefe & Woods isimli özel bankacılık yapan firmada çalışan 171 kişiden 67’si o gün hayatını kaybetmişti.
Pentagon’a düzenlenen saldırıda ise uçağın binaya vurması sonucu 184 insan öldü, 93 uçak yolcusu da hayatını kaybetti.
‘RAKAMLARLA ARASI İYİ MUHASEBECİ OLDU’
R.J. Hennesey hala annesi Miriam’ın, uçak birinci kuleye çarptığında babası ile telefonda konuşmasını hatırlıyor. Babası Biran Hennesey o gün Cantor Fitzgerald’da hayatını kaybetti. Hennesey babası gibi brokerlik yapmak istemedi ama yine de rakamlarla arası iyi olduğu için muhasebeci oldu.
Hennesey gibi babasını dört yaşında kaybeden John Candela babasının her zaman aileyi her şeyin önüne koyan biri olarak hatırlıyor. Babasının ailesinden hiçbir şeyi esirgemediğini söyleyen Candela, babası ile annesinin ilk buluşmalarında bir limuzine bindiklerini ve babasının annesini Dünya Ticaret Merkezi’nin en üst katındaki restorana götürdüğünü söylüyor. John Candela babasını çok iyi tanımasa da onun gibi olmak istediğini söylüyor.
AYLARCA ANNEMLE BİRLİKTE UYUDUK
Evan Lozier babasını kule saldırılarında kaybettiğinde 10 yaşındaydı. Babası öldükten sonra annesi ile aylarca birlikte yattılar. Çocuk yaşındaki Evan kardeşlerinin bakımı için annesine yardım etti. Lozier, “Annemi de kaybetmekten çok korkuyordum. Çocukluğumun çalındığını hissediyorum” diyor. Lozier 11 Eylül 2001’de yeni bir okula başlıyor olduğu için babasına dargın olduğunu ve onunla küs bir şekildeyken babasının işe gittiğini söylüyor. Evan Lozier de babası gibi finans sektöründe işe başladı.
Babasını gururlandırmak için bu işi seçtiğini söyleyen 30 yaşındaki adam, “Belki gecenin üçüne kadar çalışıyorum, ama en azından tatmin oluyorum, en azından babamın tatmin olduğunu biliyorum” diyor.
Yukarıdaki makalede yer alan bilgilerin büyük bir bölümü Bloomberg’de Mary Biekert imzası ile yayımlanan ‘Generation 9/11: Following Parents They Lost Onto Wall Street’ isimli makaleden alınmıştır.