İkinci Dünya Savaşı dünyaya yeni bir düzen getirdi. Bir tarafta ABD ve onun öncülüğünde kümelenen NATO ülkeleri diğer tarafta da Doğu Bloku ülkeleri olarak bilinen Sovyetler Birliği ve etkisi altındaki milletler. Bu ülkeler de Varşova Paktı çatısı altında birleşirken düzen, 1991 yılında meşhur Berlin Duvarı’nın yıkılmasına kadar devam etti.
1945 sonrası Avrupa’nın askeri gücü büyük ölçüde ABD hakimiyeti altındaydı. Hatta Almanya’nın uzun yıllar savunma harcaması yapılmasına bile ‘geçmişin korkuları’ sebebiyle izin verilmedi. Almanya’da olan ABD üslerinin sayısı Avrupa’nın askeri durumu hakkında bir bilgi verebilir.
Şu an tam da bu tartışılıyor. ABD’nin başarısız sonuçlanan Afganistan operasyonunda sadece Bush, Obama, Trump ve Biden yönetimlerinin değil NATO’nun da payı var. NATO bünyesinde pek çok Avrupa ülkesi de Afganistan’da görev yapıyordu.
‘YABANCI ÜLKE TOPRAKLARINDA GÖREV YAPMASIN’
AB’li siyasiler bundan sonra ülkelerinin ABD’nin veya başka bir gücün talebi ile yabancı ülke topraklarında görev yapmasını istemiyor.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Joseph Borell’in geçen mayısta 5 bin kişilik mobil bir askeri güç olarak teşekkül etmesi beklenen bir AB Ordusu Projesi vardı. Bu proje Brüksel koridorlarında ele alınıyor.
Aslında Avrupa’nın ortak bir ordusu olması önerisi geçmiş yıllarda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yüksek sesle dillendirilmişti. Macron’un bu politikasına geçmişte Merkel de destek verse de ülkesindeki Amerikan askeri varlığı sebebiyle çok da açıktan arka çıkmamıştı. Fakat Merkel’in yerine gelmesi beklenen Armin Laschet, Avrupa Ordusu kurma kararının Amerikalılara bırakılamayacağını söyledi. Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ise bir Avrupa Ordusu’na ihtiyaç olmadığını fakat askeri kararlarda ABD ile daha eşit bir zeminde konuşmak gerektiğini söylüyor.
AFGAN BAŞARISIZLIĞINDAN UZAKLAŞMA
Bazı analistlere göre ise Avrupa Ordusu söylemi Afganistan’daki başarısızlıktan Avrupalı liderlerin kendilerini uzaklaştırma çabasının bir sonucu. ABD Başkanı Joe Biden bir daha Afganistan’da olduğu gibi, ABD’nin başka bir ülkenin topraklarını işgal etmeyeceğini söylemişti. Bu söylem uluslararası ilişkilerde bir boşluk da yaratıyor ve biliyoruz ki sistem boşluk kabul etmez. Peki bu noktada AB ordusu devreye girebilir mi? AB uzmanı Nathalie Tocci, “Avrupalılar ceset torbalarının (askeri kayıpları kastediyor) eve geldiğini görmeye hazır değil ve Afganistan’da olanlar da bunu değiştirmeyecek” diyor.
AB müktesebatına göre böylesi bir askeri yapılanma için 27 üye devletin oybirliği ile karar vermesi gerekiyor.
Belki de daha önemli bir sorun, bu ordunun parasını kim verecek? Avrupa Savunma Fonu’nda 2027’ye kadar 9 milyar dolardan fazla para birikmesi beklense de bazı ülkelerin daha fazla kaynağa ihtiyacı olacağı kesin. Bazı Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarına GSYH’larının sadece yüzde 2’sini ayırdıkları düşünülürse durum daha da enteresan bir hal alıyor.
NATO yıllık raporuna göre GSYH’nın yüzde 2’sini savunma harcamalarına ayırma hedefini 11 ülke tutturdu. Türkiye yüzde 1,86 ile hedefin altında kalırken teçhizat ve AR-GE’ye ayrılan payda üst sıralarda yer aldı.
Avrupa Ordusu kadar geniş bir plan olmasa da Avrupa ülkeleri kendi aralarında savunma projeleri geliştiriyor. Fransa, Almanya ve İspanya yeni bir savaş uçağı üzerinde çalışsa da dört yılın sonunda proje ancak son halini alabildi.
‘KAĞITTAN KAPLAN’
Avrupa 1999’da da kendi ordusunu kurma planlarını yaptı. Bu ordu 60 bin kişilik olacaktı ama proje hayata geçmedi. NATO’nun eski politika şefi Fabrice Pothier Avrupa’nın kendi ordusunu kurma planlarını ‘kağıttan kaplan’ olarak niteliyor.
Pothier’e göre mevcut uluslararası ilişkiler düzeninde Avrupa Ordusu gereksiz. Pothier, “Bu ordu ile ne yapacaksınız? Ruslara karşı mı kullanacaksınız? Avrupa denizlerini güvenceye mi alacaksınız? Kötü adamların peşinden gidip teröristleri mi yakalayacaksınız?” diyor.
Kaynaklar: Washington Post, Amerika’nın Sesi, Deutsche Welle, Haberglobal.com.tr