Zihinsel zindelik ve mental sağlık üzerine geçmişe nazaran daha dikkatli konuştuğumuz ve bunları daha sık gündeme getirdiğimiz, arkadaş çevremizde bu konulara daha özenle yer verdiğimiz açık. Ancak hala iş dünyasında mental sağlık konusu gereken önem verilerek konuşulan konulardan biri değil ve çoğunlukla çalışanlar, şirketlerinde ihtiyaç duydukları desteği bulamıyorlar.
Peki patronumuzla ya da müdürümüzle mental sağlık durumumuzu nasıl konuşacağız?
Bu konudaki açıklık ve şeffaflık iyi bir şey olsa da gerçek şu ki işyerinde zihinsel sağlık durumunu ifşa etmenin riskleri de mevcut. Patronuna ya da üstüne depresyon ya da kaygı konularında açılan bir çok çalışan, daha sonra belirli bir projeyi yönetemeyecek veya idare edemeyecek kadar “kırılgan” hatta “zayıf” olarak etiketleniyor.
Dahası tamamen hak ettikleri bir terfiyi alma yolları kapanıyor ve daha pek çok farklı türden ayrımcılığa uğruyorlar.
EN GÜVENLİ HAREKET…
En güvenli hareket tarzı, durumunuzu sadece o durumla ilişkili olarak bir çözüm yolu bulmak için adım attığınızda, durumu yönetmeye karar verdiğinizde anlatmak. Bu noktada siz çözüm yoluna girdiğinizde patronunuzun bu bilgileri etik çerçeve dışında bir şekilde kullanamayacaktır.
Ancak ondan yardım isterseniz sizi olduğunuz projeden çıkarmayı bir “yardım” olarak görebilir. Bu risk de var ancak her konuşmanın böyle geçeceğini düşünemeyiz.
En önemlisi, bu yolda aktif olarak ilerlediğinize dair bir açıklamada bulunmak olacaktır. Bu açıklama terapiye başladığınız, ilaç kullandığınız veya benzeri yardımlar aldığınıza dair bir açıklama olabilir.
Samimi olarak çözümler aradığınızı gösterdiğinizde bu samimiyet size güvence sağlayacak ve muhtemelen tanınan zamanı artıracaktır.
TERAPİ İÇİN İZİN İSTEMELİ MİYİM?
İstemelisiniz. Eğer mental sağlık durumunuzu açıklamaktan çekiniyorsanız terapiye gideceğinizi açıkça söylemenize gerek yok. Görmek istediğiniz tedavinin detaylarını kesinlikle açıklamak zorunda değilsiniz.
“Bir süre her hafta tekrarlayan doktor randevularım olacak. Bunun için her perşembe bir saat erken çıkmam gerekecek. O günlerde saatlerimi dengelemek için bir saat erken gelebilir miyim?”
Çoğunlukla bu soru yeterli olacaktır. Ancak patronunuz daha fazla ayrıntı isterse ki bu, sadece meraklı olduğu veya sizin adınıza endişelendiği için olabilir. Kendisine konuya dair detay vermek istemiyorsanız “Endişelenecek bir şey yok. Bir süre düzenli olarak kontrole gitmem gerekiyor” gibi bir ifadeyle yanıt vermek bile yeterli olabilir.
DEĞİŞİKLİK TALEP EDEBİLİR MİYİM?
Nasıl ki rahatsız bir sandalyede çalışıyorsanız değişmesini talep edebileceğiniz gibi mental olarak sizi olumsuz etkileyen faktörlerin de -değişebiliyorsa- değişmesini isteyebilirsiniz. Çalışma saatlerinizin, size geri bildirim veriliş şeklinin, gerekirse ve mümkünse çalıştığınız departmanın değiştirilmesini talep edebilirsiniz.
Birden fazla şehirde ofisi olan bir şirkette çalışıyorsanız; bir başka ofise transfer olmayı bile isteyebilirsiniz.
YA AYRIMCILIĞA UĞRUYORSAM?
Mental sağlık durumunuza yönelik uğradığınız ayrımcılıklar “mobbing” kapsamına girmektedir. Şirketinizin insan kaynakları departmanını uğradığınız ayrımcılık konusunda uyarmak ve bir avukata danışmak atılabilecek ilk adımlar. Bu yollar çözümsük kaldığında dava açma hakkına sahipsiniz.
Sadece şirketiniz sizin iyileşmenize yönelik makul düzenlemelere başvurduysa ve bunlara rağmen temel görevlerinizi yerine getiremiyorsanız şirketiniz bu noktada hakkınızda harekete geçebilir.
metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı Vice’ta Alison Green imzasıyla yayınlanan “Do I Have to Talk About My Mental Health With My Boss?” başlıklı makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel
