Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), COVID-19 aşısı ve aşılanma sürecine dair toplumun nabzını tutmak için “COVID-19 Sürecinde Aşılanmaya Bakış Anketi” yaptırdı.
TİSK’ten yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerinde 11-17 Ağustos’ta 2 bin katılımcıyla düzenlenen anket, telefon ve dijital panel üzerinden gerçekleştirildi.
DÜNYA’da yer alan habere göre, Katılımcıların büyük bölümünü hizmet ve imalat sektörlerindeki saha çalışanları oluştururken, ofis çalışanları ve uzaktan çalışmaya devam eden katılımcılar da çalışmada temsil edildi. Ankette cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi gibi demografik kırılımlarda dengeli bir katılım sağlandı.
YAN ETKİ KAYGISI VAR
Ankete göre, aşı olmayı reddeden her 10 kişiden yaklaşık 7’si, tüm bilimsel çalışma ve kanıtlara rağmen, halen güvenlik ve yan etkilere ilişkin kaygılarla aşı olmayı kabul etmiyor. Her 10 kişiden 1’i ise çevresindeki söylemlerden etkilenerek aşı olmadığını dile getirdi.
Ankette, ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere pek çok ülkede hem ülkeye girişlerde hem de ülke içinde kamuya açık alanlara veya iş yerlerine girişlerde istenen dijital aşı karnesi uygulamasına olumlu bakıldığı sonucu çıktı. Her 4 katılımcıdan 3’ü aşı karnesi uygulamasının Türkiye’de de hayata geçirilmesini istedi.
KAMUYA AÇIK ALANLARA ALINMAMALI
Araştırmaya katılan her 10 kişiden 8’i aşılı veya “COVID-19 negatif” olduğunu belgeleyemeyenlerin kamuya açık alanlara alınmaması görüşünde.
Her 10 katılımcıdan 8’i aşı olmayı reddederek başkalarına hastalığı bulaştıran kişilerin kusurlu olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların yaklaşık yarısı, bu kusurun vicdani bir kusurdan öte kanuni anlamda da bir kusur sayılması gerektiğini savunuyor.
“AŞI OLMAK İSTEMEYEN ÇALIŞANA YAPTIRIM” GÖRÜŞÜ DESTEK ALIYOR
Ankette, gerekli tüm imkanlar ve bilgilendirmeler sunulduğu halde aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik iş yerlerinin yaptırım uygulamasına gitmesi katılımcılarca destekleniyor. Her 10 kişiden yaklaşık 7’si toplum sağlığı için aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlara yönelik yaptırımların uygulanması gerektiği fikrinde.
Ankete katılanların yarısından fazlası aşılanmamış kişileri ikna etmek için en etkili yöntemin resmi yaptırımların ve kısıtların başlatılması olacağı düşüncesinde.
Bu konuda en fazla verilen ikinci cevap ise resmi rakamlarca bilimsel içerikli açıklama ve yayınların artırılması şeklinde.